Yapay zekâ (AI), çağımızın en büyük teknolojik yeniliklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak, bu yenilik konusunda özellikle İnsan Kaynakları (İK) departmanlarında bir ikilem var: AI'nın potansiyeli gerçekten abartılıyor mu yoksa sektör, bu teknolojiyi yetersiz mi kullanıyor?
Pazarlama departmanlarının %34'ü GenAI (Generative AI) gibi yapay zekâ teknolojilerini düzenli olarak kullanırken, bu oran İK'da yalnızca %12 seviyesinde kalıyor. Daha da dikkat çekici olanı, İK liderlerinin sádece üçte birinin bu teknolojinin potansiyel kullanım alanlarını incelemesi. Bu durum, İK'nın hem verimlilik hem de yenilik çözümleri sunma konusunda geride kalabileceği anlamına geliyor.
AI'nın İK'da benimsenme oranlarının düşük olması, kurumsal çalışma yapılarında ciddi bir sorun yaratabilir. Özellikle İK profesyonellerinin %76’sı, önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde yapay zekâ teknolojisini benimsememeleri durumunda şirketlerinin geride kalma riskiyle karşı karşıya kalacağını düşünüyor.
Dijital Becerilerde Eksiklik: Birçok İK profesyoneli, AI teknolojilerini anlamak ve kullanmak için gereken teknik bilgiye sahip değil.
Uygun Araç Seçimindeki Belirsizlik: AI'nın çok çeşitli araçlar sunması, hangilerinin İK ihtiyaçları için en uygun olduğu konusunda kafa karışıklığı yaratıyor.
Algoritmaları Denetleme Kaynaklarının Yetersizliği: Çoğu İK departmanı, algoritmaları izlemek ve düzeltmek için gerekli altyapıya sahip değil.
Faydaları Konusunda Netlik Eksikliği: AI'nın İK fonksiyonlarına olan somut etkileri konusunda şüpheler devam ediyor.
AI, İK’nın temel fonksiyonlarını dönüştürme potansiyeline sahip. Şirketlerin bu teknolojiden nasıl faydalandıklarına dair çarpıcı vaka örnekleri bulunuyor:
İşe Alımda AI'nın Kullanımı:
Bir teknoloji firması, İşe Alım Süreci’nde AI’dan faydalanarak aday havuzunu %50 oranında daralttı ve uygun adaylarla çok daha hızlı bir şekilde iletişim kurdu. Bu, hem zaman tasarrufu hem de daha az yanlı karar alma anlamına geldi.
Türkiye’de Bir Perakende Şirketinin Tazminat Analizi:
Bir şirket, çalışan performansı ve maaş tazminatı arasındaki ilişkiyi analiz etmek için AI kullandı. Bu teknoloji, adil ve şeffaf bir maaş politikası geliştirilmesini sağladı.
Çalışan Deneyiminde AI'nın Rolü:
Bir finans kurumu, AI tabanlı çalışan deneyimi platformuyla personel memnuniyetini %20 oranında artırdı. AI, çalışanlardan gelen geri bildirimleri analiz ederek sorunları proaktif bir şekilde çözdü.
İK liderlerinin AI'yı etkin bir şekilde benimseyip kullanabilmesi için aşağıdaki adımlar kritik:
Eğitim ve Farkındalık Programları: İK ekiplerine dijital beceriler kazandırmak için kapsamılı eğitim programları düzenlenmeli.
Pilot Projeler: AI teknolojilerini dünya çapındaki başarı örnekleriyle başlatarak şirket çapında benimsemeyi hızlandırmak.
AI Etik Standartlarını Belirlemek: Algoritmaların adil ve şeffaf çalıştığından emin olmak için şirket içi etik kuralları oluşturulmalı.
Hedefe Yönelik Araçlar Seçmek: Piyasada bulunan çok sayıda AI aracı arasından şirket hedeflerine uygun olanları tercih etmek.
AI, İK'nın geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabilir. Ancak, bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi, şirketlerin AI'yı ne kadar erken benimseyip bu alandaki eksikliklerini giderebildiklerine bağlıdır. İK liderleri, AI'yı yalnızca bir trend olarak görmek yerine onu stratejik bir yatırım olarak konumlandırdıklarında, bu teknolojinin iş dünyasının geleceği üzerinde ne yönde bir katkıda bulunacağını görmek mümkün olacaktır.